logo

Sitemize hoşgeldiniz.
Tarih: 04-25-2024
Saat: 13:49

Mevlana Celaleddin-i Rumi

Gel, Gel, Ne Olursan Ol Yine Gel,İster Kafir, İster Mecusi, İster Puta Tapan Ol Yine Gel,Bizim Dergahımız, Umitsizlik Dergahı Değildir,Yüz Kere Tövbeni Bozmuş Olsan Da Yine Gel.
Site Map Contacts anasayfa

Üye Panelİ

Anket

    • SÄ°TEMÄ°ZDEN FAYDALANABÄ°LDÄ°NÄ°ZMÄ°?

      View Results

      Yükleniyor ... Yükleniyor ...
  • Etİketler

    REKLAM

    KONYA

    Bilgileriniz sistemimize kaydedilmektedir.

    page counter MEVLANA MUZESI'nin 3D Sanal Turu; Mevlana Muzesi - 3D Sanal Tur

    TAKVİM

    Nisan 2024
    P S Ç P C C P
    1234567
    891011121314
    15161718192021
    22232425262728
    2930  

    POPÜler YAZILAR

    SON YORUMLAR

    ARŞİVLER

    yazarYazar: admin | tarihTarih: 14 Kasım 2010 / 21:57 | etiketEtiketler:

    Divan-ı Kebir (Büyük Divan) Mevlana Celaleddin Rumi’nin söylediÄŸi ilahi aÅŸk ÅŸiirlerinden oluÅŸan, 44 bin 8 yüz 34 beyitlik (rubai beyitleri ile birlikte yaklaşık 50 bin beyit) nazım bir eserdir. Mevlana’nın Âşıklar Divanım biçiminde adlandırdığı eser aynı zamanda Åžems Divanı, Divan-ı Åžems-i Tebrizi olarak da anılmaktadır. Ä°slam edebiyatında divanların, ÅŸairlerinin isimleri ile anılması geleneÄŸine ters düşen bu son adlandırma; Mevlana’nın gazellerinin sonunda kendi adı yerine (birkaç istisna dışında) her zaman Åžems-i Tebrizi adını kullanmasından kaynaklanmaktadır.

    Eser, Horasan ilinin halk Farsçası ile yazılmıştır. Yek avaz gazellerden oluşur.

    Mevlana bu gazellerinde, “Åžems (güneÅŸ) baÅŸta olmak üzere, baÄŸ-bahçe, gül-bülbül, âşık-mâşûk, deniz-damla, mey-sâkî gibi sembollerle ilâhî aÅŸkı hep ön plânda tutmakta; Mesnevî’sinde olduÄŸu gibi Allah’a kavuÅŸmadan gönlünün huzur bulamayacağını, ilâhî aÅŸkı yazmada aciz kalıp kaleminin kırıldığını, bu dünyanın bir balçıktan ibaret olduÄŸunu, çok yemenin menzile ulaÅŸmada engel teÅŸkil ettiÄŸini, aÅŸkın akla olan üstünlük ve yüceliÄŸini, nefsin kötülüğünü, miskin miskin oturan insanların bu tembellikleriyle maksada (ilâhî aÅŸk) ulaÅŸamayacaklarını, gecelerin uyumakla deÄŸil de aÅŸk ve ibadetle geçirilmesi gerektiÄŸini”[1] vurgulayarak ÅŸiirlerini didaktik bir üslupla söylemektedir. Bazı ÅŸiirlerinde de gazelin ruhundan farklı olarak sosyal konulara girer; rüşvet yiyen kadıları eleÅŸtirir; yalancı ÅŸeyhleri, yobaz bilginleri menfaatçi ve aÅŸağılık olarak nitelendirir; pazar yerlerinden, düğün adetlerinden, sokakta oynayan çocuklardan, zulmete direniÅŸten, özgürlükten bahseder[1].

    Hiç yorum yapılmamış!
    İlk yorumu neden sen yapmıyorsun?

    YORUM YAP

    İsim:
    Email:
    Site:
    Yorum: